NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ أَبِي
النَّضْرِ
مَوْلَى
عُمَرَ بْنِ
عُبَيْدِ
اللَّهِ عَنْ
أَبِي
سَلَمَةَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ
عَائِشَةَ
زَوْجِ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّهَا قَالَتْ
كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَصُومُ
حَتَّى نَقُولَ
لَا يُفْطِرُ
وَيُفْطِرُ
حَتَّى نَقُولَ
لَا يَصُومُ
وَمَا
رَأَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
اسْتَكْمَلَ صِيَامَ
شَهْرٍ قَطُّ
إِلَّا
رَمَضَانَ وَمَا
رَأَيْتُهُ
فِي شَهْرٍ
أَكْثَرَ
صِيَامًا
مِنْهُ فِي
شَعْبَانَ
Nebi (s.a.v.) hanımı
Aişe (r.anha)'dan; demiştir ki:
Rasûlullah (s.a.v.)
(öyle) oruç tutardıki biz,
"artık orucu bırakmayacak" derdik. (Bir de bıraktımı) o kadar (uzun
zaman) tutmazdı ki (bu sefer de) "Artık (hiç) oruç tutmayacak"
derdik. Ben Peygamber (s.a.v.)'in ramazan dışında hiç bir ayı baştan sona
oruçlu geçirdiğini bilmiyorum. Ben onun hiç bir ayda Şabandakinden daha fazla
oruç tuttuğunu da görmedim."
İzah:
Buharî, savm; Müslim,
siyam; Nesâî, siyam; İbn Mâce, siyam
[439] bk. 2430 numaralı
hadis.
Hadis-i şerifte Hz.
Peygamber'in nafile oruç konusundaki bir kaç tavrını anlamaktayız. Bunlar:
a. Nebi (s.a.v.) arzu
ettikçe nafile oruç tutardı. Nafilede bir zorunluk olmadığı için tamamen
kişinin istek ve arzusuna bağlıdır. Efendimiz de bazan oruç tutmaya bir başlar
ve sahâbiler "her halde Rasûlullah hiç ara vermeden devamlı oruç tutacak'
'diyecek hâle gelinceye kadar devam ederdi. Orucu bıraktığı zaman da uzun süre
ara verir ve sahâbiler Peygamberimizin bir daha oruç tutmayacağını zannederlerdi.
Aynı manayı ifade eden
bir haber İbn Abbas'dan nakledilmiştir.
b. Nebi (s.a.v.)
ramazanın dışında hiç bir ayda baştan sona oruç tutmazdı.
Hadisin bu bölümü 2336 numarada
geçen Ümme Seleme'nin rivayetine ters düşer gibi görünmektedir. Çünkü o
rivayette Ümmü Seleme'nin (r.anha) Rasûlullah (s.a.v.)'in Şaban ayının dışına
hiçbir ayı baştan sona oruçla geçirmediğini, Şabanı ramazana eklediğini
söylemektedir. Bu hadiste ise ramazandan başka hiçbir ayda baştan sona oruç
tutmadığı belirtiliyor.
Âlimler Ümmü Seleme'nin
rivâyetindeki, Şabanı tüm oruçlu geçirmekten maksadın, Şabanın çoğunu oruçla
geçirmek olduğunu, benzeri ifâdelerin Arabçada kullanılmakta olduğunu söylerler.
Tirmizî'nin rivayetine
göre îbn Mübarek bu konuda şöyle demektedir:
"Arapçada bir
kimse bir ayın çoğunu oruçla geçirirse, o ayı oruçla geçirdi demek caizdir.
Aynı şekilde gecenin çoğunu namazla geçiren kimse için de falan bütün gece
namaz kıldı" denilebilir. Halbuki adam gecenin bir bölümünü yemek yeme ve
başka işleriyle geçirmiş olabilir."
Tirmizî
İbnu'l-Mübârek'in bu iki hadisin aynı mânâya geldiğini söylediğini de
nakleder.
Bazı âlimler ise, Hz.
Peygamber'in bir sene Şaban'ın bütününü oruçla geçirdiğini, bir sene de bazı
günlerinde oruç tuttuğunu söylerler.
Nebi s.a.v. bazen Şa’ban'ın
başında, bazan ortasında bazan da sonunda oruç tutardı, diyenler de vardır.
Rasûlullah'ın Şaban
orucunu Ramazana eklemesinden maksad da Şabanda oruç tuttuğu günlerle ramazan
arasındaki yakınlıktır.
Bu izahlardan
anlaşıldığı üzere, işaret edilen iki hadis arasında herhangi bir tezat söz
konusu değildir.
c. Nebi (s.a.v.)'in en
çok nafile oruç tuttuğu ay Şaban ayıdır.
Nebi s.a.v.'in bu ayda
her zamankinden daha çok oruç tutmasının sebebinin ne olduğu 2431 numaralı
hadisin açıklamasında geçmişti. Eh kuvvetli sebep orada belirtilen olmakla
birlikte şu ihtimalleri de göz önünde bulunduranlar vardır.
1. Şabanda çok oruç
tutması ramazanı tazim içindir.
2. Rasûlullah, her ay
üç gün oruç tutardı. Bir özrü sebebiyle daha önceki aylarda tutamadığı günleri
Şaban ayında kaza ederdi.
3. Şabanda insanlar
gafil olduğu için Hz. Peygamber onlara örnek olmak isterdi.
4. Sene içerisinde
öleceklerin isimleri Şaban ayında yazılır. Nitekim Peygamber (s.a.v.) Hz.
Aişe'ye, "Yâ Aişe! Bu ayda ölüm meleğinin ruhlarını alacağı kimselerin
isimleri yazılır. Beri ismimin oruçlu iken kaydedilmesini isterim"
buyurmuştur.
5. Nebi s.a.v.'in
hanımları, geçen ramazanda tutamadıklar,oruçları Şaban ayında kaza ederlerdi.
Hz. Peygamber de onun için bu ayda çok oruç tutardı.